Az Kalsın Klişeler Yıkılıyordu / Renault
- AI Marka Mentoru

- 27 May 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Eyl 2020
Hani bazı reklamları izlerken dejavu hissine kapılırsınız. Ya nereden biliyorum bu reklamı, nerede görmüştüm, bu şey değil mi ya?... gibi sürüp giden duyguların sizi kapladığı o reklamları bilirsiniz.
Karttt.. diye ısırma sesinden sonra canlanan haz duyguların olduğu çikolatalar, hayatından memnun olmayan sönük saçlı mutsuz kadınların bir anda x şampuanıyla bir anda Victoria’s Secret Mankeni olması, özel günlerinde inatla beyaz kot giyip takla atan kızların kullandıkları pedler, x markası kullanmadığı için kireçlenen makinaların sahiplerine kızan ustalar, yaka mikrofonuyla evlere dalan bulaşık deterjan ajanları, inatçı lekeleri bir saniyede geleceğimiz kadar güzel temizleyen maddeler, diş hekimi olmayan oyuncuların ‘mış’ gibi yapıp x diş macununu tavsiye etmesi, pürüzsüz bacaklardan süzülen kuş tüylü ağda reklamları, koşuşan minik inekler arasındaki süt reklamları, sonu fezaya ulaşan ramazan masası kurulmuş, zehirli su satan içecek reklamları ve onlarcasından çok sıkıldık değil mi?
İşte bugün Renault’nun yeni reklam serisi ile karşılaştım. Tüm ekibin emeğine sağlık burası ayrı bir konu. Sonunda biri klişeleri yenmiş şükürler olsun diyecekken diyemedim. Güzel bir reklam kampanyası fikrinin nasıl uygulanamadığını seyretmek üzücü oldu. Bu kadar bütçe bu kadar influencer ama sonuç ‘mış’ gibi duygular.
Reklam serisindeki bu güzel insanlar kendi bireysel hesaplarında ayrı ayrı çok başarılı içerikler üreten insanlar. Fakat onlara ait olmayan, duygusunu veremeyecekleri bir kalıba sokarsanız sonuç bu seriye tekabül eder. Çünkü yaratıcı insanları bir forma bir şekle sokamaya çalıştığınızda sonuç hep aynıdır.
Yurt dışındaki karizmatik tabu yıkan reklam fikirlerini alıp bize uygulamaya çalışırsanız genelde emanet gibi duracaktır. (İstisnalar kaideyi bozmaz Snickers ‘Açken sen sen değilsin!’ reklamlarını bir kere bunun dışında tutuyorum. Oldukça iyi uyarlamalar yapılmıştı. Özellikle Muazzez Abacı ve Gönül Yazar’ın yer aldığı seri çok başarılıydı.) Bunun birçok sebebi var; kültürel farklılıklar, reklamı yaratan ekibin fikrine, markanın çok müdahil olması, belki oyuncuların doğru seçilmemesi, belki kusursuz olması için çok tekrar yapılması duygudan kopulması gibi birçok sebep olabilir.
Peki ne olabilirdi? Bu kadar bütçenin çok daha azına yine bu kıymetli insanlarla viral içerikler oluşturulabilirdi. Herkesin kendi doğal alanında olduğu viraller yaratılabilirdi.
Maalesef markalarda bu konuyu çok yaşıyoruz; mükemmel olmaya çalışırken doğal olanı kaçırıp ‘mış’ gibi duygulara kalmalarının altında genelde yaratıcı ekibe çok fazla müdahale olduğunu gözlemliyoruz. Sevgili markalar lütfen bunu yapmayın. Tabi ki belli kriterleriniz olsun ama yaratıcılığı öldürecek seviyelere çıkmasın. Çünkü tüm dünya kriterleri gibi marka ve reklam kriterleri de değişiyor.
Bahsi geçen kampanyaları https://www.instagram.com/p/CAr-UU0nOQe/ instagram linkinden izleyebilirsiniz.



Yorumlar