Gelecek 10 Yıldaki 10 Teknolojik Trend
- AI Marka Mentoru

- 29 Ara 2024
- 4 dakikada okunur

Evet…Serimizin ilk trendi: Yapay Zeka ve Robotlar🤖
Biliyoruz ki; Yapay Zeka son 3-4 yılda markaların, kurumların en çok ar-ge bütçesi ayırdıkları konu oldu. Bu konu aynı hızla gelişimini sürdürmeye devam edecek. Pratik hayataki yansımalarını göreceğiz. Örneğin üretimde robotlarla birleşimli üretim devam edecek. Robotların sayısı da artacak.
Düşünsenize 2021’de yarım milyondan fazla endüstriyel robot fabrikalarda çalışmaya başladı. Şu anda dünyadaki tüm aktif robotları toplasak bir araya getirseydik, 3.5 milyonluk nüfusuyla İzmir’den sonra Türkiye’nin en kalabalık 4. kenti olurdu.
Barış Özcan Tesla’nın robotları hakkında bir video yapmıştı.(izlemenizi öneririm.) Önümüzdeki yıllarda sadece bu şirket yapay zekaya sahip bu robotlardan yüzbinlerce üretip satmayı düşünüyor. Önümüzdeki 10 yıl otomasyonu kolaylaştıran yapay zeka uygulamaları ve onu kullanan robotlarla olacak.
Evet süper bir seri ile karşınızdayım. Gelecekte bizi bekleyen 10 teknolojik trend serisi paylaşımlarım başlıyor.🧙🏻♀️
Greenlake verileri sonucu düzenlemiş olduğum bu seride çok ilginç ön görüler var. Girişimciler hangi fikirlerin peşinde? Yatırımcılar ne tür projelerde? En çok hangi alanlarda yeni patentler alınıyor?
Bu sorular önemli. Çünkü önümüzdeki 10 yılda, son 100 yıldaki kadar teknolojik ilerleme kaydedileceğine dair ön görüler var.
Biyomühendislik
Biyomedikal araştırmalar gelişecek ve hücre tedavileriyle nadir hastalıklar, nöronal problarla da engellilerin iyileştirilebilecek. Aşılar yenilebilir hale gelecek.(İşte buna çocuklar ve patili dostlar için çok sevindik.) Antibiyotik tedavisine alternatif olarak Faj tedavisi kullanılacak. Bu konuda geliştirilen 400’den fazla yeni teknolojiden sadece bir kaçıydı bu saydıklarım. Önümüzdeki 20 yılda ekonomik etkisi 4 trilyon doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor bu alanın. Yani bir biyo-devrim yaşanacak diyebiliriz. Bu devrimdeki en hararetli tartışmalar gen düzenleme ve tasarlanmış bebekler konusunda yaşanacak gibi görünüyor.
TEMİZ ENERJİ
Biliyor ki uzun süredir en çok yatırım alan gelişim trendlerinden biri temiz enerji. Onun üretiminden depolanması ve dağıtımına kadar “net sıfır sera gazı emisyonu hedefi”ne yardımcı olan çeşitli temiz enerji çözümleri geliştiriliyor ve bunlar sadece 2021’de 257 milyar dolar yatırım aldı. Bu alanın gelişeceğinden hep birlikte eminiz. Çünkü Birleşmiş Milletler raporuna göre 2050 hedeflerine ulaşabilmek için bu yatırımların 2030’a kadar yılda 4 trilyon dolara çıkması gerekiyor. 8 yıl içinde 16 katlık bir büyüme hedefi bu. Uluslararası Enerji Ajansı IEA’nın başında bulunan Dr. Fatih Birol yenilenebilir enerji konusunda dünyanın bir dönüm noktasına geldiğini söylüyor. Geleceğinizi planlıyorsanız bir gözünüz mutlaka güneş enerjisinde, rüzgar tribünlerinde, jeotermal kaynaklarda, okyanus dalgalarındaki hidrokinetik güçte olsun.
Mobilite
Bir yandan insan nüfusu artıyor -8 milyar olduk- bir yandan da daha fazla insan daha büyük kentlere gelip yaşıyor. 2050’ye kadar tüm nüfusun %66’sı büyük şehirlerde olacak. Büyük şehirlerden 41 tanesi 2030’a kadar megakent haline gelecek. Bu megakentlerde mobilite dramatik bir şekilde değişecek. Çünkü şu anda İstanbul da dahil olmak üzere büyük yerlerde yaşayanlar trafikte yılda 154 saat kaybediyor. Kazalarda her yıl 1.3 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Yeni teknolojilerle A noktasından B noktasına ulaşmak için kullandığımız araçlar daha güvenli, daha temiz ve daha ucuz olacak. Elektrikli, otonom, şoförsüz araçlar, enerjisini yollardan toplayacak. Yani sadece araçlar değil, kentler ve onların altyapısı da daha akıllı hale gelecek.
Web3
COVID döneminde evlere kapanmamızın da etkisiyle bir anda gündemimize giren “Metaverse” aleminde şu sıralar pek sıcak gelişmeler yaşanmıyor olsa da Web3 konusundaki trendler devam ediyor. Merkeziyetsiz internet, açık standartlar ve protokoller vaad eden bu yeni faza geçiş için 2018’deki yatırım miktarı 20 milyar dolarken 2021’de 110 milyar dolara çıktı. Önümüzdeki 10 yıl boyunca İnternet ve genel olarak ağa dayalı teknolojilerde “değer” kavramını yeniden tanımlamaya çalışan farklı girişimler görmeye devam edeceğiz
Uzay Teknolojileri
Roketler, uydular, başka gök cisimlerine iniş yapabilen uzay araçları gibi konularda en önemli gelişim trendi uzaya yük çıkarma maliyetlerinin aşağıya çekilmesi. Geçtiğimiz yüzyılda ulusların uzay ajansları tarafından başlatılan çalışmalar önümüzdeki 10 yıl boyunca ağırlıklı olarak ticari şirketler tarafından yürütülecek. Uzay turizmi kapsamında yörüngede kalıcı şube açacak otellerin projeleri başladı. Maddi gücü yetenler için Ay yörüngesinin çevresinde düzenlenen turistik turlar için artık biletler de satılıyor. Bir yandan bu yönde bir gelişim olurken öte yandan Ay ve Mars’ta kalıcı üsler kurulması yönünde somut adımlar da planlandı.
Bulut ve Uç Bilgi İşlem
Silikon Vadisi’nde ana akıma en çok yaklaşan ve yaygınlaşan teknolojilerden biri bu. Bulut ve uç bilgi işlem derken, veri egemenliğini, özerkliği, kaynak üretkenliğini, gecikme süresini ve güvenliği artırmak için bilgi işlem iş yüklerinin uzak veri merkezleri ve yerel düğümler arasında dağıtılmasını kastediyoruz.
Kurumlar çeviklik ve maliyet avantajı sağlamak için bulut teknolojisine hızla adapte olurken, bir yandan da bulutun siber saldırılar ve tehditlere daha açık olmasından korkuyorlar. En değerli varlıkları olan veriyi bulut üzerinde kullanıp, depolayıp, yönetirken, elbette onların güvende olmasını da istiyorlar.
Bu videonun sponsoru Hewlett Packard Enterprise, bulut kolaylığını, müşterilerinin kendi veri merkezlerinin güvenliğinde sunuyor. Kurumları BT’ye karşı tehditlerden korumak için çeşitli çözümler sağlıyor.
Kuantum Teknolojileri
Kuantum tabanlı teknolojiler, belirli problemler için hesaplama performansında çok etkili, üstel diyebileceğimiz seviyede bir artış sağlayabilir ve ağları daha güvenli hale getirebilir. Bununla birlikte, kuantum teknolojilerinin olası kullanıcıları belirsizliğe kendilerini hazırlamak zorunda. Çünkü tamamen hatasız bilgisayarlar ve ölçeklenebilir ağlar oluşturulmadan önce belirli teknolojik zorlukların üstesinden gelinmesi gerekiyor. İsmi heyecan verici olsa da yaygınlaşma olasılığı en düşük olan gelişim trendi bu. Konuya dünya ölçeğinde ayrılan yatırım bütçeleri de diğerlerine göre düşük. (3 milyar dolar civarında.)
Yeni nesil materyaller
Malzeme biliminde yaşanan gelişmeler yeni nesil materyallerin icadını ve bunların endüstrilerdeki kullanımını hızlandıracak. Grafen ve nano malzemeler; daha adı bile konulmamış bir dizi akıllı, duyarlı, hafif malzemeler gibi yeni nesil materyaller, ilaç, enerji, ulaşım, sağlık, yarı iletkenler ve imalatta yeni işlevsellik ve gelişmiş performans sağlayacak.
Telekomünikasyon Teknolojileri
Tüm trendler içinde en eskisi, en güçlüsü bu ve elbette bu trend birdenbire ortadan kalkmayacak.0po Dünyada 6 milyardan fazla kişi her gün cep telefonu kullanıyor. Kentsel alanlarda yaşayanlar 5G sonrasında 6G hızında bağlantı kurmaya başlayacaklar. Öte yandan kırsal kesimde yaşayanlar Dünya’nın alçak yörüngesinde dolaşan uydu ağları yardımıyla her yerden telefon ve internet hizmeti alabilecekler. Giderek hızlanan, yaygınlaşan ve güçlenen bu dijital bağlantılar, neredeyse her endüstriyi etkileyecek. Üretkenliği ve daha fazla inovasyonu tetikleyecek.
Analistlerin tahminleri bu yönde. Ama bir de global ölçekte gerçekleşebilme olasılığına sahip beklenmedik şeyler var. Bu bilinmeyenler, okyanustaki dalgalar gibi hayatımızda bir yükselip bir alçalan bu trendleri ne kadar etkileyecek hep birlikte göreceğiz.



Yorumlar